top of page
Yazarın fotoğrafıMeltem KÖSEDAG

Psikolog Ödev Verdi - 3. Anlatsam anlar mısın, sanmam.

18.01.2023


Bu yazıya kadar adapte olmayı, kabul etmeyi, açık iletişim kurarak karşımdakine söylemem gerekenleri söylemeyi ve içimi boş tutmam gerektiğini öğrendik.


Peki ama nasıl ?

Sizce de size hata yapan birine gidip sen söyle şöyle yaptın hiç hoşuma gitmedi demek biraz zor değil mi ? Bunu sadece iki kere yaptım hayatımda, ikisi de son bir yılda oldu aslında. Biri yaşıtım birine, bana yaptığı büyük saygısızlık ve düşüncesizlik üzerine oldu. Diğeri de benden yaşça çok büyük birine , yanımda yaptığı yanlışlara artık dayanamayıp, ben bunlardan hoşlanmıyorum size katılmayacağım deyişimle oldu.


Şimdi, bir bile değil beşten fazla insan var kendisine derdimi anlatmak istediğim. Anlatsam anlarlar mı, sanmam. O yüzden onlara anlatmak veya söylemek yerine burada yazacağım. Yazacağım ancak okusunlar veya okunsun diye değil, benden çıksın ama o kadar da gizli kalmasın diye.


Okusalarmış..


Bir de ikiyüzlülük ile başım belada. Bazıları kendi istedikleri konularda ve kafalarına göre bana çok yakın davranıp kendi sorunları ile ilgili yoğun sohbetler ve dertleşmeler için vaktimi çalıyor. Aslında buna vakit çalmak asla demem, sonunda beni ghostlamasalar :D

Problemleri olduğunda oturup sohbet ediyoruz dertlerine derman olayım diye ben de elimden geleni yapıyorum kendimden veriyorum hatta, gerek zaman gerek enerji harcayarak , bu kişilerin yanında oluyorum. Sonra kendilerince meseleler çözüldüğünde, veya çözülmese bile daha fazla konuşmak istemediklerinde bir anda ortadan kaybolup hiç bu yaşananlar yaşanmamış gibi beni herhangi bir kişi yerine koyuyorlar. Oldu canım. Başka bir isteğiniz var mı ?

Ben gerçekten ama gerçekten uzak durmam gereken insanlar sıralı tam liste çıkarıp evin kapısına aşacağım, lütfen girmeyin diye. Başka türlü mesafe koymaya benim bu nahif bünyem alışık değil. Ama öyle de olmuyor işte, en iyisi benim de artık 'benimle bu konularda konuşmanı istemiyorum, seninle bu konuda konuşmak istemiyorum, beni bu konulara dahil etme, lütfen daha sonrasında hiç birşey olmamış gibi uzaklaşacaksan benimle bu derece detaylı konuşmalar yapma..." gibi gibi cümleler kurabilmeyi öğrenmem lazım. Bir de dedikodu yapmayı sevmiyorum, evimde başkaları hakkında konuşulmasından hoşlanmıyorum, başkalarının hayatları ile ilgilenmiyorum gibi cümleleri de aslında daha önce kurmuştum.


Sahi, ben bu cümleleri şu an burada kurabiliyorsam neden kişilerin yüzlerine kuramıyorum ?

Al sana gerçek sorun :)


Şimdi buraya tek tek açık ve net bir şekilde söylemek istediklerimi yazmama imkan yok. bu yol uluslararası aile kavgasına gider, çok da zorlanmaz kimse :)


Kişi 1 :


Sen gördüğüm en bencil insansın. Bunu abartmadan söylüyorum. Sen ne ailesini ne çocuklarını ne gelinlerini ne damatlarını ne kardeşlerini ne yeğenlerini ne akrabalarını ne büyüklerini ne küçüklerini ne dünürlerini düşünebilen bir varlıksın. Sen kendisinden başka kimseyi sevemeyen, bunu çocuklarına da işlemiş, bu sebeple karakteri sevgiden yoksun çocuklar yetiştirmiş, çocuklarının bile hepsini sevemeyen, bu sebeple de anne gibi anne olamamış bir insansın. Senden bir beklentim yok, hayal kırıklıklarıyla dolu bir hikayemiz var seninle. Senin beceriksizliklerin, düşüncesizliklerin, arsızlıkların, düstursuzlukların, yetersizliklerin, eksiklerin yüzünden seni bir hiç yerine bile koymuyorum. Ama sana asla saygısızlık etmedim. Yine de, bundan sonraki fırsatlarımı, sana düşüncelerimi söylemek için bir bir kullanacağım. Seni bir hiç yerine bile koymuyor olmayı da, psikoloğum sayesinde yavaş yavaş bırakmaya çalışacağım. Çünkü benim seni reddedemeyişim seni bir hiç yerine koymasıyımla çelişiyor ve benim ruhumu meşgul ediyor. İnsanlara yukarıdan bakman ve aslında senin çok aşağılık olman beni senin yüzüne tükürecek noktaya getiriyor düşündükçe..


Seni olduğun gibi kabul etmeye çalışacağım. Üzülerek. Bu zamana kadar yaşadıklarımıza , yaşamadıklarımıza, bundan sonra muhtemelen hiç yaşamayacaklarımıza üzülerek. Ve sana üzülerek. Ve çocuklarına üzülerek, ve size acıyarak...


Kişi 2 :


Sen duyduğum kadarıyla öyle basit bir insan değilsin, ama yaptıklarından görüyorum ki kendini var etme şeklin başkasının üstüne çıkmak. Seni, bizleri kullanarak sahip olduğunu sandığın tüm ihtişamdan arındıran bir çıplaklıkla görüyorum. Seni tüm fevriliklerinle, sarfettiğin kötü sözlerle, 'düşmanımın dostu düşmanımdır' lafını hatırlayarak, içine ettiğin tatillerimizdeki hislerimi hatırlayarak, bizi zorla soktuğun durumlarda hiçbir şey olmamış gibi mahkum ettiğin günleri hatırlayarak, kaza yaptığımızda iyi misiniz diye sormayışını bir kenara not ederek, malesef benden istediğin o sıfatı sana hiç vermeyerek hayatımda yer tutmana izin vereceğim.

Sen onların altında ezilmiş, karakteri güçlü olmadığı halde kötünün iyisi olduğun için kendini birşey san-dır-an bir kişi olarak, benim gibi, senden onlarca yaş küçük bir kadının altında bile ezilmeyi başardın. Hem de çocuğunun da ezilmesine sebebiyet vererek, onun da sırtını dayayacağı bir dayanak olmadığını ve olamayacağını göstererek. Sana çok kırgınım, kızgınım, seni adam yerine koymak ve koymamak arasında gidip geldiğimde yukarıdaki hatıralarım beni seni de bir hiç yerine koymam gerektiği konusunda uyarıyor.


Ama doktorum, kötü düşünceler ve duygular sayesinde üzerimde biriktirdiğim enerjiyi iyi şeyler yapmak üzere kullanmayı öğrenmemi ve kullanmamı ödev olarak verdi. Bu yazıları yazdıktan sonra kalan enerjimle daha yapıcı ve olumlu işler çıkaracağıma kendime söz veriyorum.


Kişi 3 &4 :


Siz de kendinizi insani konularda zerre kadar yetiştirememişsiniz, bununla kalmayıp bireysel olarak ilerleyememişsiniz de. İnsanlık açısından söylüyorum, bana kimse bir işe girip para kazanabilmeyi kendini yetiştirmek olarak örnek vermesin böyle dediğimde. Ne bir insani değer, ne bir ailevi değer, ne bir nezaket örneği ne bir düşüncelilik örneği ne bir toplumsal duyarlılık gösterdiniz. Teşekkür etmeyi bile bilmeyen, neyin ne kadar ettiğinin değerlendirmesini yapamayan, varsa yoksa giyineyim süsleneyim diyen, hatta malesef ki bunu ne bir gezmeyle (bile) ne bir sosyallikle ne de bir iletişim becerisiyle taçlandıramadığı gibi bunun eksikliğini de çekmeyen, ot gibi insanlarsınız.


Siz çağının getirdiklerinden nasibini alamamış, bulundukları ortamın da faydasını görememiş, varsa yoksa kendimcilik akımına kapılmış, bu yüzden bir çevrede yer edinememiş, sevmemiş sevilmemiş, hayır demeyi de insiyatif almayı da özenli olmayı da kendinizden başkasıyla ilgilenmeyi de bilememiş insanlar olmuşsunuz, Size yatırılan paraya yazık.


Kişi 5 :


Seni en baştan çok içten, sevecen ve gerçekten idol diyebileceğim biri olarak tanıdım. Ama zamanla gördüm ki sen de kendi şahşahasını yaşamak ve başkasına göstermek amacıyla başkasını kullanan, kendi egosunu tatmin edemediği durumda kimsenin mutluluğunu göz önünde bulundurmayan, dedikodunun master değreesini yapmış ve bu şekilde çocuk yetiştirdiği için birebir kopyasını yeryüzüne hediye etmiş bencil bir insansın. Aslında sana bencil diyemiyorum, ancak şöyle diyebilirim, kendin içinde olmadığın bir hikayenin mutlu bitmesine emek harcamıyorsun. Başkasının önde olduğu bir fotoğrafta bulunmaya tenezzül etmiyorsun. Kendini gösteremediğin kutlamalara katılamadığında, asıl kutlaman gereken şeyleri, kişileri kutlamayı önemsemiyorsun. Sen, sana yakıştıramasam da içimden çok da büyük konuşmak gelmese de, malesef, bu kadarsın.


Kişi 6 :


Sen karşılıksız iyilik yapmayı hayal bile edemeyen, verdiği sadakanın bile primini yapan, ezik bir insansın. Kendini gerçekleştirememiş, özgüvensiz ve gösteriş meraklısı boş bir biblosun. Kendini örf ve adetlerle bezenmiş sanıyorsun, çiğnemediğin kural kalmadan. İkiyüzlülüğün kitabını yazmışsınız, üstüne bir de yargı dağıtmanın ustalık sertifikasını alnında taşıyorsun. Aslında sana sen değil siz diye yazmak istiyorum bu cümleleri, çünkü sana ne diyorsam birebir annenden kaynaklandığını düşünüp annenle seni aynı kefede değerlendiresim geliyor. Sen dedikoduyu annenden öğrenmiş, kendisine sunulan yaşam koşullarından bir gram nasip almamış, kendini geliştirememiş, sosyal medyada olup biteni sıkı sıkıya takip etmekten ben kimim diye soramamış, kayıp bireyşin. Sen arkasından konuştuğun insanların yüzüne aynı şeyleri söyleyemeyecek kadar korkak bir ana kuzususun. Oturmamış karakterinle insanları manipüle etmeyi çok iyi beceriyor, merakından her yere girip çıkmak istiyorsun. İnsanları yargılamak için daha fazla bilgi sahibi olmak gibi bir çaban bile oluşmuş, bunu da kendine hiç faydası olmayan şeylere kullanıyorsun. Sana verilen zamana ve emeğe acıyorum. Keşke gördüğün sevgiden beslenen temiz bir kişilik çıkarabilseymişsin. Kincisin. Bir de elalem ne der gibi bir takıntın var bu yaşta.


Aile içinde senden kaynaklı çok büyük sorunların yaşandığı bir süreçte bile ailendeki insanlara ne bir minnet, ne bir utanç, ne bir sorumluluk bilinci, ne bir duyar ne bir konuşma ve dürüstçe birlikte sorun çözebilme becerisi gösterdin. Gidip haftalarca insanları meşgul ettikten sonra hiç birşey olmamış gibi kabuğuna çekilip tatil yapıp üstüne partilemeye başladın, UNBELIEVABLEsın gerçekten !


Kişi 7 :


Sen aslında dışarıdan çok cazip görünen, sevimli duran, hatta toparlayıcı bile denebilecek bir profilsin, ancak etrafındaki insanlara aşıladıkların veya söylediklerinle senin avukatlığını yapmaları sana karşı negatif duygular beslememe sebep oluyor. Seni ve aileni çok değer verip ayağına kadar gelerek davet ettiğimiz güzel zamanlarımızda çok alakasız bir sebepten yanımızda olmadınız, bunu da ne bir aramayla ne bir mesajla telafi etmek gibi bir niyetiniz olmadı. Bu yüzden bize verdiğiniz değeri sorguladım, bu da seni benim gözümde, Kişi 5 gibi gösteriş meraklısı ve saygıyı haketmeyen bir insan haline getirdi.


-----BİTTİ------


Bunlar genel olarak söyleyebileceklerim, ancak yüzlerine değil. Korkağım çünkü ben de. İşte burada yeni soru devreye giriyor. Korku mu yoksa bu kaygı mı ? Neden ve /veya neyden korkuyorum ki ?


Dedim ya, doktorum. kötü düşünceler ve duygular sayesinde üzerimde biriktirdiğim enerjiyi iyi şeyler yapmak üzere kullanmayı öğrenmemi ve kullanmamı ödev olarak verdi. Bu yazıları yazdıktan sonra kalan enerjimle daha yapıcı ve olumlu işler çıkaracağıma kendime söz veriyorum.

7 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page