top of page

Kariyer Yolumun Başında - Final (2019-3/3)

Güncelleme tarihi: 27 Kas 2020

4.8.19

Artık Darmstadt Teknik Üniversitesi'ndeki eğitim bitiyor başka şehirde çalışacağım. Buradan taşınmalıyım eninde sonunda. Ama şu an ev değiştirmek istemiyorum. Eylül ayında buradaki odamı birine kiralayıp Türkiye’de işlerimi hallederken maddi sıkıntı yaşamadan geri dönmek istiyorum. Umarım depozitosuyla birlitke kirayı ödeyecek birini bulabilirim bu odaya. Yoksa eylül için boşuna kira ödemiş olacağım ve çok az param var. Yeni eve giderken bu boşluktaki bir kira bana lazım olacak. İyi yönetmem lazım o yüzden seneye gelecek olan öğrencilerden kendisine ekimden itibaren yurt çıkmış, ama eylülde burada olacak olan birini aramalıyım. Sadece bir aylığına gelecek bir türk öğrenci bulsam süper olur. Diğer ülkelerin Erasmuş süreçlerinde bir aylık ihtiyaç var mı bilemediğim için buradan yürürüm. Eylül planımı da tamamladım. Şu an buradaki çalışmalarımı sonlandırmaya ve tezimin de sonuç ve çıkarımlar kısmını yazmaya çalışıyorum. Çok iyi gidiyor. Sporu ikinci plana attım. Eylül’de Türkiye’de olacağım süreçte O’ndan birkaç beklentim var, mesela yeni işimin kutlaması, doğum günümü kutlamak, uzun zamandır ayrı olduğumuz için artık mesafe sorun değilken birçok kez görüşebilmek gibi. En azından görüşmek için İstanbul’a gelir diye düşünüyorum/umuyorum. Çünkü eğer bunu yapmazsa ben bu ilişkiyi bitirmek zorunda kalacağım, buraya da daha fazla ilişki konularını yazmak istemiyorum.


10.8.2019

Eberstadt- Kaffeehaus’dan yazıyorum. Ne kadar bunaldığımı, mutsuzluk duyduğumu, üstümde hissettiğim baskıyı tarif edemem. Aslında ederim ama yarım kalır. Yalnızlıkla baş edeceğim bir sürece giriyorum sanırım. Yani bir yıldır zaten yalnızım ama sadece fiziksel. Şu an artık ruhen de yalnız olmaya başlayacağım. Ekim ayında Türkiye'deki işlemleri tamamen halledip buraya artık hayat kurmaya geldiığmde artık O’nu görmüyor olmaya dayanamayacağımı görüyorum. Psikolojim bozulmak üzere. Dönüp buraya tek başıma hayat kuracağımı bilmek bana git gide korkutucu gelmeye başlıyor. Düşünüp ağlıyorum. İnanılır gibi değil bu halim, ne kadar çok istemiştim buraya gelmeyi..Ben, idealleri için her şeyi yapan ve yalnızlıktan mutluluk duyan Meltem, kendi kendimi o kadar baskı altında hissediyorum ki ben bunu yapmak istemiyorum diyorum içimden, burada devam etmek istemiyorum diye demoralize oluyorum her an. Çok garip bir çelişki var hedeflerim ve isteklerim arasında. Hem kalmayı kendim hedefledim, gerçekleştiriyorum, hem kalmak zaten tartışmasız güzel ve maddi anlamda da doyurucu, hem gerçekten adaptasyon sorunum da yok, hayat da burada daha huzurlu. Ama artık O’ndan ayrı kalmak beni çok aşırı sarstı. Artık katlanamadığım bu durumun sonucunda kendimi kendimle şöyle konuşurken buluyorum: „çalışmaya da hazır değilim, Frankfurt'ta ev aramaya da Almanca öğrenmeye de.. Birden bire son iki haftadır kendimi bunalmiş, yıkık , sağlıksız, mutsuz buluyorum. O’nunla yaptığımız planlardan o kadar umutsuzum ki, mutlu olamayacağımızı hissediyorum ve karnım ağrıyor. Ayrılık kararını sanırım benim almam gerekecek, çünkü devam edebileceğimizi hissetmiyorum. Bu umutsuzluk yüzünden çok mutsuzum.


11.8.2019

EY yemek de yol da ödemiyormuş, bu beni bayağı demoralize etti (vizyonsuzluk :D). Dün yeni ekibimdeki müdürümün evinde yeni iş arkadaşlarımla yapacağı barbeküsüne davet edildim. Çalışacağım insanlarla tanıştıktan sonra işe başlayacak olmak bence çok güzel bir şey, çok mutlu oldum. Bugün gittim barbeküye, nedenini bilmiyorum ama ortam biraz bizim Türkiye’deki eğlenceli iş ortamımızdan uzak geldi, cidden Alman ortamı gibiydi yani nasıl anlatsam, tam sıcak değil mesafeli ama eğlenceli de, garip. Nedenini bilmiyorum ama sanki iş ortamı bana göre değil biraz soğuk gibi. Elbette uluslararası bir ortam, farklı milletlerden bana uyan bir eğlence anlayışının olmasını beklememeliyim. Zaten onlar Almanca konuşuyor ben takip edemiyorum. Ama bir sıcaklık vardı aradığım, onu yakalayamadım. Yapacağım işe yeterli olup olmadığımı ve Almanca öğrenmek konusunda istekli olup olmadığımı tekrar sorguladım. Böyle böyle herhangi bir şeyi olumsuz yorumlayıp kendime de mutsuzluk sebebi olarak görüyorum hemen. Şu an bir buton olsa, her şeyi bırak İzmir’e hazır bir pozisyona iyi bir maaşla gel deseler hemen o butona basar (51% ihtimalle) ve oraya giderim. Şimdi zaten zor olanı ve asıl hedefimi başardığımı gördüm ya, beni tatmin etti artık ulaştığım koşullar, dönsem de başarısızlık gibi gelmeyecek. Zaten neye göre başarı, neye göre başarısızlık?

Bu nasıl bir kararsızlık süreciymiş yahu, hedefimden duygusal sebeplerle uzaklaşmışım ama eminim öyle bir buton elimin altında olsa basmazdım. kafam çok karışmıştı o zaman kalbimin sesini dinlemeyi bırak kalbimden gelen sesin ne kadar geçerli olup olmadıığnı bile sorgularken çok yoruluyordum. İnsanın sevgiye bile beyniyle karar vermesi gerekmesi büyük bir travma olsa gerek. Şu an üzerinden bir sene geçmiş olmasına rağmen bu tecrübe bende hissetme, yasama, doğru yargılama ve duygusal karar verme konusunda birşeyleri yıprattı. Sanırım kariyer yapayım derken nelerden vazgeçiyorum diye düşünürken de neyden mutlu oluyorum sorusunu daha çok sormaya başladım. sonra başarının gerçek mutluluğu getirip getiremeyeceğini irdeledim. Başarıyı ikinciplana koymaya başladım. Bu günleri atlattıktan sonra başarı odaklı bir insan olmaktan da uzaklaştım. bunlar kendimde gözlemlediğim çok net değişimler. Kararımdan neyse ki hiç pişman değilim.

Yani şimdi dönsem kendime salak derim, ama mutsuz olmam. (geçici bir düşünce) bu yüzden şu an kendimi yapmak istemediğim bir şeyi yapmak zorundaymışım gibi hissediyorum. Bu arada gelecekte ek mesleğe sahip olmak veya direkt asıl olan mesleğimi değiştirmek istediğime yavaş yavaş karar veriyorum. En çok da bir şeyler yazmaya, belki şiirlerimin yanında şarkılar da yazmaya, kariyer mentörlüğü yapmaya ve yaşam koçluğuna yönelmeye başlayabiliirm. Bende kendi işini kurma girişkenliği yok, sırf bu yüzden adım atmadığımın farkındayım. Genel olarak kod yazmak istemiyorum ama mesleğimin geniş bir alana sahip olması bana kod yazmadan da mühendis olabileceğim kapılar açıyor. Önümüzdeki iki yıl yine programlama yapacağım ancak devamında proje yönetimine kayarsam iletişim becerilerimi kullanarak kariyerimi ilerletmek beni daha çok tatmin edecek. Türkiye’nin durumu o kadar kötü görünüyor ki şu an, geri dönmek kendimi cezalandırmak gibi olur. En azından birikim yapmadan asla geri dönmem. Birsürü konu oldu işte şimdi karar vermek ve adım atmak gereken. Ama her şeyden önemli olan şey, psikolojim. Yaşayamadığım bir ilişki..


13.8.19

Bu ara neredeyse her gün yazmak istiyorum bu defteri. Sonlanacağını bildiğim için önemli adımları da es geçmek istemiyorum. Bugün KPMG’deki iş olanağı konuştuğum müdür mailinde EY ile kontrat imzaladığımı yazmış olmama rağmen kahve içmeye çağırdı, KPMG ihtimali burada bitmiştir. Bu arada üniversitedeki son 10 günüm ama halâ yazdığım kod çalışmıyor. O çalışsın diye onu destekleyen dört tane yan kod ekledim ayrı ayrı peridoylarda çalışması için. Her birinin sorunsuz çalıştığından ve işlemlerin de doğru yapıldığından emin olmam lazım. Bu da beni bayağı strese sokuyor. Yetişmeyecek diye çok tedirginim. O yüzden yarın (Pazar) ofise gidip çalışacağım. Tezin sunumunu da hazırlamam lazım bu arada. Çok sıkıntılı son iki hafta beni bekliyor.

14.8.19

Ülkü’yle konuştum, motivasyonum tamamen yerine geldi. İş için beslediğim huzursuzluk, umutsuzluk, hevessizlik ve korkular yersiz oldukları için iki akıllı konuşmaya baktı, hemen kendime geldim. Sırada Frankfurt’ta ev bulma işine çok odaklanmak ve yaşam standardını yükseltmek var.





27.8.2019

Yarın buradaki son günüm. Yeni ev kontratımı imzalayıp Türkiye‘ye öyle gidiyorum. Bu şahane bir şey. Sanırım buraya dönüp işe başladığımda da bu kitabı bitireceğim. Maaş gelir gider hesaplarken Türkiye’de maddi anlamda rahat bir ay geçireceğimi varsayıyorum.

(Eylül ayı oldu, Almanya’daki erasmuş eğitimimi tamamladığım için Türkiye’ye döndüm, İTÜ’de yüksek lisans sunumumu yaptım, ülkeyle bağlantımı koparacak bir kaç resmi adım attım. Yeni bir hayata, yani Almanya’ya, Frankfurt’taki yeni eve yerleşmek ve işe başlamak üzere dönüş yaptım.)

26.9.19

Çok yorgunum. Türkie’ye gittim döndüm, şu an Darmstadt’taki eski odamdan yazıyorum. Maddi anlamda hiç rahatlayamadım nasıl oldu anlamadım. Ayrıldık (burada üç sayfa anlatmışım ama detayları geçiyorum). Yüksek lisans sunumum çok güzel geçti, artık mezunum. Bu süreci nasıl yönettim, sunumu hangi üniversitenin oyuyla kabul ettirme konusunda nasıl ilerledim, tamamen Meltem olmak bu kısım :) Sistem bana tezimin teknik düzenlemesi için Uygar’ı atadı. Hayatın bize getirdiklerinin asla tesadüf olmadığından hep emin olmuşumdur. Uygar’la tez sayesinde tanışmamızın bir sebebi olduğundan o kadar eminim ki.. Neyse, cebimde hiç para yokken mezuniyet işlemlerini halletmeye gittiğimde bana üniversite borç çıkardı, o borcu ödemek için bankada telaşlı bir şekilde işlem kovalarken veznedar hesabımda 1000’den fazla euro olduğunu söyledi, Erasmus dönüş param yatmış :) Nasıl bir ilaçtır bu, herhalde daha zor anlarım da olmuştur ama o para yatmasaydı ben mezun olamıyor olabilirdim, çünkü ödemenin ve mezuniyet belgesinin son günüydü. Hemen mezuniyet işlemlerimi gerçekleştirdim ve ev için aldığım borçları ödedim. Uygar da teze düzeltme yapmış, Almanya’ya gideceğim diye de eksiklerimi tamamlamış, birlikte son düzeltmeleri tekrar tekrar yaptık sonra mavi tez basımına gittim, bana CD çıkartmam gerektiğini ve basımdan sonra da imzaları attırıp sonra tezi teslim etmem gerektiğini söylediler ama yarın Almanya’ya geliyordum, teslim etmezsem de mezun olamıyordum. İki tez bastırdım, biri Uygar’da kaldı, diğerini eve getirdim. Uygar bu sürecin devamında CD yazdırdı ve annemlerin ilk jüri üyesine imzalattığı tezi alıp ikinci jüriye imzalatıp teslimini yaptı. İşte böyle fedakarlıklar yaparak tüm rolü üstlendi. Ona tam anlamıyla minnettarım. Dilan (evi kiraladığım kız) ile birlikte benim iki katlı odamda kalıyoruz. Tatlı kız. Bugünlerde ev taşıyorum Frankfurt’a. İstanbul süreci hem güzel hem değişikti, kötüydü. Aslında garipti. İlişkimi bitirdim, yeni bir hayat başlıyor ve aslında muhteşem olmalı ama o kadar koşturuyorum ki yorgunluktan anlayamıyorum da. Nereye gidiyorum ne zaman döneceğim her şey soru işareti gibi oldu bir anda. Ama ayrılık psikolojisine hiç girmedim. Çok kırgın ve çok kızgınım. Bu hissin tarifi yok. Neyse, nasıl da hedeflerime bir bir ulaştım : )

Hayat ne güzel, sıralı sıralı ilerliyor. “Hakediyorum” yerine “en iyi olasılık“ ve „tevekkül“ demek istiyorum. Umarım 30 Eylül’de (Darmstadt’taki son günüm, Almanya’daki çalışma vizemin başvuru tarihi ve doğum günüm) sorun yaşamam.


2.10.2019

İki şehir arasında çantalarımı doldur boşalt şeklinde, 4 gidişte sürüne sürüne ev taşıdım, en son trende ağlıyordum. Eski bisikletimi (35 Euro’ya aldığım ve bir senedir kullandığım) satmak için internete ilan verdim, 50 Euro’ya sattım. Aynı gün başka birinden çok daha iyisini (70’e verilen ilandan) 50’e aldım. Artık kendime ticarette de güvenirim :D Evden çıkarken de Peter bana depozitonun bir kısmını eksik vereceğini ve gelecek faturaları ödemek istediğini söyledi. Ben daha önceki yazılardan da okumuş olacağınız gibi, parayı alabildiğince erken almayı ve ‚sonra verirsin yaa‘ yapmamayı kötü tecrübeyle öğrendiğim için parayı ödemem gereken yer var, planladım diyerek aldım ondan. Ardımda hiç birşey bırakmadan çıktım. Sadece sana her zaman açık bu kapı denilen güzel bir ev, binlerce anı ve 63 yaşında iyi bir ev arkadaşı bırakmış oldum : )

EY Almanya ofisindeki iki günlük oryantasyon güzel geçti. Yarın resmi tatil olduğu için evin eksiklerini almaya gideceğim. Evdeki kadının saçma sapan kısıtlamaları var, şu an bunları yadırgıyorum ama muhtemelen alışırım. Hedefler hayaller derken, istediğim hayatın tam olarak bu olmadığını düşünmüyor değilim. Yine hayatımı revize edip eksikleri bulup onları tamamlamak üzere kendime yeni yol çizeceğim. Yapılacaklar listesinin başında kendini mesleki olarak ve Almanca öğrenerek geliştirmek var.

Yeni yaş, yeni ülke, yeni dil, yeni iş, yeni ev, yeni bisiklet, her şey yeni. Üstelik yeni bir yapayalnızlık. Bu süreç biraz sancılı olabilir. OLDU DA.


6.10.2019

Yeni eve alışmaya çalışıyorum, kadın biraz garip. Duygusal günler. Haluk Levent’le tanıştım : ) bu sıralarda 2020 için yapmak istediklerimi yazacağım ve kitabı da sonlandırmak istiyorum. Aslında buradaki ilerleyişimi de anlatmak istiyorum ama uzun süredir yazdığım için şu an bir süreliğine dinlenmek de istiyorum. 2020’de Tokyo’da olimpiyatlara gitmek istiyorum ve en azından 2 yeni ülke görmek istiyorum, biri Portekiz olacak. 2021’de Senior olmuş olmayı hedefliyorum. Almanca seviyemi de B2 yapmak istiyorum 2021 sonuna kadar. 2020'nin getireceklerinden habersiz..


9.10.2019

Ev sahibim (aynı evde yaşadığım) beni evde istemediğini söyledi. Sebebi de eve arkadaş getirmemmış. (gardrobum yoktu ve satın alıp arkadaşımla eve taşıdım, arkadaşıma da mutfaktaki küçük masada kahve ikram ettim. Çünkü Kadın bana salona girmemi istemediğini söylemişti, mutfakta birini ağırlamanda sorun yok demişti, ben de salak gibi kadına karşı gelmeyip arkadaşımı mutfakta ağırladım, ona rağmen bunu sorun etti.) Çok zor durumda kaldım yeni ev aramaya başladım daha buraya yerleşmemişken. İşe de alıştım, performansımı gayet iyi buluyorlar başlangıç için, ben de kendimden memnunum. Ama evden çıkacak olmak beni resmen hayatımın en kötü günlerine soktu. Her gün gerginlikten karnım ağrıyarak işe gidiyorum ilk haftam olmasına rağmen. Ev aramaya başladığım için akşamları işten sonra ev görmelere gidiyorum, koşturuyorum ve çok mutsuzum. O’na çok ihtiyaç duyuyorum. Ben buralardayken her şeyi kendim yaptım ama duygusal ve mental olarak telefonun ucunda her zaman bir destek vardı. Şimdi o da yok, çok bunaldım çok yoruluyorum sıklıkla ağlıyorum bu haftalarım rast gitmiyor. Bu günlerin geçeceğini elbette biliyorum ama yorgunluğum ve duygusal direncim psikolojimi içten içe kötü etkiliyor. Acilen tek yaşayacağım bir eve çıkmak istiyorum bu kadından sonra. Zaten neden biriyle ev paylaşmayı düşünmüşüm ki baştan, zaten çalışıyorsun çıksana kendi evine.


14.10.2019

İş çok iyi gidiyor, her gün ev bakmaya gitmekten bıktım. Evi böcek bastı, evdeki kadın bir şey olmaz deyip bana çözüm olarak saç spreyi verdi. Sıkarsam böcekler donar ve uçamadıkları için ölürlermiş. Böcekler de bok böceği. Uyuyamıyorum ve uyandığımda tüm kıyafetlerimin üstünde birden fazla böcek olduğunu görüyorum.Sabah kadınla aynı anda mutfakta olmamak için elimden geleni yapıyorum, aşırı konforsuz. Deliricem.


15.10.2019

Ev bulma süreci ne kadar zormuş ya Frankfurt tam bir cehennem bu konuda. Nied’deki evi çok beğendim. Eşya alınacak, kira da yüksek, buna rağmen o çatı katında yaşamayı çok isterim. Elimden geleni yapacağım sanırım, çünkü ora merkeze de ise de yakın.


25.10.2019

Schwanenstraße :) Sonunda Sossenheim’daki böcekli evden kurtuldum. Ne çektim ama : ) Ama mükemmel bir ev buldum ve sonunda şansım geri döndü ve evi tuttum. Merkeze de çok yakın nehre de markete de trene de. Mükemmel. Yalnız yaşayacağım, giriş katta ve yüksek tavan olduğu için inanılmaz mutluyum inanılmaz. Tim’le birlikte eşyalarımı eski evden yeni eve taşıdık. Dilan ile yeni evi temizledik. Çağlar ile de dekore edeceğimizi düşünüyorum. O kadar da pahalı olmayan yeni evime taşınma işi de bittiğine göre lütfen ama lütfen artık rahat edeyim. Ev konusu böyle halloldu, iş de çok iyi gidiyor. Bazı güzel ihtimaller kapıda, yine zor karar verme aşaması beni bekliyor bazı konularda ama buraya hemen yazmayacağım. Biraz zamana bırakmayı öğrenmeliyim.


28.10.2019

Oh bee. 26 yaşımı doldurdum, geçen seneki maaşımı 8’e katladım :D Yaşam standardımı istediğim şekilde yukarı çektim, kendi evime çıktım. Kendimle gurur duyuyorum. Beni tanıyan herkes gibi.


02.11.2019

Yeni evimden selamlar. Kitabımı burada bitirip bitirmemekte çok kararsızım. Yeni işime başladıktan sonra kariyerimde neler olacağını görmek için sabırsızlanıyorum. Almanca’m çok iyi olmadığı için ve / veya kendime güvenemediğim için -aslında bana en uygun olsa da- bu işte sanki süper parlamayacakmışım gibi geliyor. Sebebi de bunun için çabalamamam. Şu an motivasyonum bayağı düşmüş durumda, hırsım da azmim de azaldı diyebilirim. Sanırım yaptığım işin beni tatmin etmesi vea hedefime ulaşmış olmanın verdiği rahatlama bu hissimin sebebidir, olmayabilir de. İlk analizimi CP bankasıyla tamamladım, iş arkadaşım Milana sayesinde projeyi teslim edebildim. Yaptıkça anlıyorum asıl yapmam gereken şeyi ve bence kötü başladım (çünkü terimler hep Almanca’ydı zorlandım) ama bende ışık var : ) Öğrenme sürecim daha uzun sürecektir. 2. Projeme başladım bile. Yine tam anlamıyla kendim teslim edemedim projeyi, Milana yardım etti. Bugün yeni evimdeki ilk haftasonum. Geçen hafta ancak eşya taşımıştım, haftaiçi Çağlar geldi, dün de Dilan geldi, şu an ilk kez tek kaldım. Müthiş hissediyorum. Şimdi önümüzdeki 2 ayda yapılacaklar listemi belirliyorum, yıl sonuna kadar planlamam yine kabarık :) Evin ihtiyaçları, internet bağlatmak, maddi ve sosyal planlama yapmak gibi çok keyifli işler beni bekliyor. En zorlu ve ilk büyük kariyer hedefime ulaştığım için, son günlerde yaşadığım duygusal ve psikolojik dengesizliklere biraz değinerek bu kitabı sonlandırmak istiyorum.

(Şu an burada anlatmayacağım duygusal şeyler yazmışım kitaba, onların o zamanki psikolojimde çok büyük rolleri vardı ancak şu an hiç bir anlamı yok.)

Yeni hayatımdan memnun olacağımı hissediyorum. Kendime zaman vermeyi öğreneceğim. Evim çok güzel, işim çok güzel. Başka bir kitapta Almanya’da başladığım, kariyerimin 2. Perdesi olan, hikayemin ‘gelişme‘ kısmı olan süreci anlatma ihtimalim çok yüksek.


3.11.2019

Müdürm ile hedef görüşmesi yaptık benim isteğim üzerine. Ben tabii ki hazırlandım şunları yapmak istiyorum bunları yapmaya uygunum bunları öğrenmeliyim diye. Adam bana bu kadar heyecanlı olma, sakin ol dedi :D Dinlen, hayatını kur dedi. Tek beklentim projelerin mart nisan ayına kadar düzgün ilerlemesi, enerjinin yüksek olması, konforlu ve adapte olman dedi. ‘Kendini geliştirmek istersen de tek bir şeye odaklan, o da Almanca.‘ dedi. Seneye nisan gibi başlarsın ne istiyorsan onu yapmaya dedi. Şu an kariyer açısından elimden gelenin en iyisini yapmak için hevese, hırsa, yeniden öğrenme isteğine ihtiyacım var.

Mental, maddi ve fiziki açıdan hem yorulduğum, hem de mücadelemi kazandığım ve sonucunda yeni bir hayat kurduğum bu çok önemli süreci yeni evimde sonlandırıyorum. Son zamanlarda hayatımda olan bir kaç ismin psikolojik destek almam gereken bir sürece girmemde büyük rolleri oldu. Yapılacaklar listemin kariyer kısmına tık atmış durumdayım. Şimdi psikolojik düzeliş kısmına başlayacağım.


Bu kitabı yazma amacım, Yıldız Teknik Üniversitesi'nden mezun olurken, meslek seçimi yaparken, yüksek lisans ve özel sektörde attığım adımlara karar verirken, iş hayatımın başlangıcında yurtdışı planlarken, her birine elimden geldiği kadar hazırlanırken, yurtdışına en ucuz şekilde gidebilmenin yollarını ararken, gittikten sonra ilerleyen erasmuş sürecini tamamlarken ve sonrasında Almanya'da iş bulup kalmaya çalışırken neler yaşadığımı yazılı olarak öncelikle kendim için sonra ise faydalanabilecek başka insanların da okuyabilmesi için kayıt altına almakt. Planladığım gibi ilerleyebildiğim için kitabı sizlerle elektronik ortamda paylaşma kararım zamanla kesinleşti ve sonuç olarak hedefime ulaşmanın verdiği mutlulukla ve gururla sizlerle buluşturdum. Şu an göğsüm kabara kabara "Nereden nereye.." diyebiliyorum, hayatımın herhangi bir anında yanımda olan, yolundan geçtiğim, yolumdan geçen, sadece yanından geçerken gülümsediğim insanlara bile minnettarım. Emek verdiğiniz sürece elde edemeyeceğiniz çok az şey var. İstemek, inanmak, emek vermek ve bunları stratejik olarak ilerletmek insanı hedeflerine ulaştıracaktır. Ben de asıl hedefim olan konuma gelmiş durumdayım.


Şimdi ise, yalnızlık, ne istediğini bilememek, arzuların tabularla çarpışması, zorlukların üstesinden henüz gelmiş olduğumu bilmeden, kendime zaman vermeden, kendimden bambaşka (insan ilişkileri açısından) beklentilere girmemle ilgili bir terapi alacağım. Bunu öncelikle kendi kendime yazmaya başlayarak yapacağım. Gerekirse devamında profesyonel destek alırım. Çünkü kendimi müthiş hissetmeme rağmen birşeyler olmamış gibi hissediyorum. Yeni kitabın adını belirledim bile: ‘Psikolojik Değişimim’ .




Sevgiler..

Meltem


Comentarios


©2020, Meltem KÖSEDAG tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page