15.1.2019
Güzel bir yeniyıl tatilinden çıktık. Daha ilk işimin ilk ayından 20 gün tatil yapınca hayat ne güzelmiş dedim. İşimin de en beğendiğim kısmını öğrenmeye başladım. Ve ilk maaşımı aldım. 315 euro ile Türkiye’dekinin beşte biri kadar çalışıp aynı TL karşılığı kadar maaş aldım 😊 normalde bunu kutlamak gerekirdi şimdi ama şu an tek başıma bunu kutlamaktan keyif alacağımı sanmıyorum ve böyle bir plan yapmıyorum. Ama maaşımla kendime bir sürü hediye aldım.
Normalde kodlama yapmaktan nefret ederdim ben, şimdi Christian ile birlikte çalışırken sistemlerinin gerçek koduna erişim verdi bana ve hata kabul edilmez gibi bi çalışma sistemlerinin olduğunu söyledi. Ben de sistemleriyle alakalı her şeyi yeni öğreniyorum ve çok heyecanlıyım. Almancamı ilerletmek konusunda da bu işin bir nimet olduğunu düşünüyorum çünkü arta kalan zamanda okuldaki Almanca derslerine katılma hakkım var onu değerlendiririm. Umarım tezimi de güzel şekilde bitirebilirim. O zaman buraya gelişim kalıcı iş bulamazsam bile ballı çörek olur. İstanbul'da kızlar maaşların 6-7bin tl olduğundan bahsettiler. Ben de döndüğümde sahip olduğum becerilerle en az bu civarlarda kazanıırm diye planlıyorum. Şimdilik yine de kötünün iyisi değil, iyinin kötüsü olmak olabilir ilk hedefimiz.
(Buradaki kötünün iyisi: Türkiyede iyi koşullarda çalışmak, iyinin kötüsü ise Almanya’da orta veya düşük seviyede bir pozisyonda ise başlamak.)
23.1.2019
Okuldaki çalışmamda her şey gayet güzel ilerliyor. Christian ile Linux’ta C++ ile MySQL tabanlı yazılım yapacağım. Şu anki sistemin ihtiyaçlarını anlattı ve benim ne yapmamı istediğini söyledi. Nasıl yapacağımı bana bıraktı. Ben veri yönetimi için hem yapabileceklerim hem de bunların onlara nasıl faydalar sağlayacağı konusunda bir kaç öneri sundum. Benim fikirlerimi beğendi. Öğrenmem gerekenleri anlayabildiğim, yapabildiğim, ilerleyebildiğim şeylerle meşgulum. Muhteşem hissediyorum.
İş başvurularım Nisan'dan sonrası için devam ediyor bu işte Nisan’a kadar anlaştığımız için. Şu anda karar veremiyorum tezi bitirebilir miyim burdaki iş biter mi burada devam etmek ister miyim..Buradan uzakta bir iş fırsatı doğarsa giderim, ikinci dönem burada yaşamasam da olur. Siegwerk’teki iş görüşmeleri devam ediyor başka şehirde. Öte yandan iş analistliği pozisyonu için 7 Şubat‘ta görüşmem var. Bir de iki profesörün de katılacağı bir toplantıda bu üniversitedeki çalıştığım iş için veri bilimi bölümündeki hocaların da beni eğitebileceği ortak bir çalışma ilerletmek için toplantı ayarlamaya çalışıyorum. Eylül ayından sonraki kalışımı garantilemek için can atıyorum ama bir yandan da ardımda birini bırakmış olmak bunun heyecanını yaşamama engel oluyor. Öyle süper hevesli değilim açıkçası, başvuruları yapıyorum ama olmasa da üzülmem gibi bir his ile. Ama tam hedeflerime ulaşıyorum ve kazanç sağlamadan ve tatmin olmadan dönmek de istemiyorum. Bakalım neler olacak çok doğru karar vermem lazım.
Tabloda görülen HRZ okuldaki mevcut olan işim, Siegwerk ; başka şehirde olan iş görüşmesi, Elektrobit de başka şehirde olan başka bir iş görüşmesi. Bu üç iş olanağını Nisan ayından sonra nasıl seçim yapacağıma karar vermek için karşılaştırmışım. En önemli özelliklerini karşılaştırarak neyi seçmem gerektiğine karar vermeye çalışmışım. Sonunda HRZ de yani üniversitedeki pozisyonda kalmaya devam ettim. Ve ardından yazdıklarımda da kararımı nasıl vereceğim konusuna değinmişim.
30.1.2019
Oldu ki iş bulamadım, zaten şu an okulda çalıştığım projeyi devam ettiririm. Bu garanti rahatlatıyor beni eylül ayına kadarki planlamada, yani erasmuş bitene kadarki planlamada. Acaba o zaman dönüp Siegwerk’i keşke kabul etseydim der miyim kendime ? Şu an görüşülen stajdan sonra benim full time çalışan olmam için pozisyon açarlar mı belli değil dedi director. Bu durumda reddettiğim şey: ihtimal.
Bu yüzden burada kalmak veya mühendis olarak daha yüksek maaşa iş bulmak gibi iki seçenekle devam edip, fulltime stajı reddediyorum. Kesin karar verdim.
Bana olumsuz hissettiren bir diğer şey de parttime/fulltime saat farkı bu pozisyonlarda. Kendime vakit ayırmak çok önemli şu an. Bu süreçte tez yazmak zorundayım ve eğer iş istiyorsam zora göğüs gereceğim ve rahatlığımdan ödün vereceğim. Şu an kendime çok vakit ayırabiliyorum, tezi de yazabiliyorum, para da kazanabiliyorum. Daha iyi bir seçenek olamaz benim için. Eylül’den sonrası için fulltime işi ayarlamak ve Nisan'dan sonrası için de burda devam etmek gerek.
02.2.2019
6.2.2019
Bugün bugüne kadarki en yüksek maaşımı aldım. ATM’den TL karşılığı 5bin‘e yakın para çektim. Part time çalışarak Türkiyedekinin 2 katını kazandım. Bu his bayağı güzeldi. Doyurucuydu ve bu kitaba yazılmayı hakeden bir histi. Darısı Eylül'den itibaren 2bin’den fazla alacağım Euro’ların başına. Nasıl içten dilediysem, oldu :)
15.2.2019
Siegwerk teklifimi (2100 Euro) kabul etmedi. Olumsuz hissetmedim bunu duyunca. Okuldaki işimle mutluyum. Eylül'den önce iş değiştirmemek konusunda netim.
Tezin temelini de çalışmalarım üzerine atmak için Christian ile tez odaklı görüşmeye başladık. İlk sorumluluğumu yerine getirmek için kolları sıvadım. İstanbul’daki gibi tezi salma şansım yok.
19.2.2019
Geçen hafta bana Smava şirketinde iş analistliği pozisyonuna yaptığım başvuruda ikinci adıma geçmek için bir çalışma gönderdiler. Tableau programında bana verilen verilerle ilgili farklı raporlar oluşturmamı ve onlara sunmamı istediler. Ben programı daha önce duymamışım bile. Oturdum eşek gibi çalıştım. Tüm verilerden aklıma gelen anlamlı çıkarımları yaparak güzel bir sunum hazırladım gönderdim onlara. Ama bunu yaparken de günlerce uykusuz kaldım. Neyse o sunuma ithafen bana bugün‚ potansiyelini yüksek görüyoruz‘ diye mail dönmüşler. Yarın görüşme yapacağız. 😊
21.2.2019
Ben kendim yaptığım sunumu onlara anlatırken sanki başkası hazırlamış da ben üstüne konmuşum gibi davrandım. Nasıl böyle birşey oldu anlamadım kendim anlamlandırdığım raporları adamlara açıklarken hmm bu raporu yorumlayamadım dedim. Böyle bir şey olabilir mi? (Ozan Tufan edition. :D)
Bence yetersiz bi sunumdu. Yani oluşturduğum materyal gayet başarılıydı ama onu güzel sunamadım ve rastgele sorulan sorulara sanki o çalışmayı ben yapmamışım gibi cevap veremedim, kalakaldım . O yüzden bence olmayacak.
25.2.2019
Smava’dan aradılar, görüşmeyi bir sonraki adıma taşımak istiyorlarmış. Berlin’de 4Bin Euro’ya çalışmaktan bahsediyoruz. Şaka olmalı. Geçenki görüşmenin o kadar güzel geçtiğini düşünmemiştim ama sanırım kendimden beklediığm performansın altında olduğum için bana kötü geldi ama onların adaydan beklediği performansı karşılamışım demek ki. Güzel. Görüşeceğiz. Şükürler olsun be.
4.3.2019
Smava’dan Tableau programını bilmediğim için (yani sadece o sunum için öğrendiğimi biliyorlardı, not etmişler) beni direkt fulltime iş analisti olarak alamayacaklarını söylediler, onun yerine stajyer olarak alıp kendimi orada geliştirmemi teklif ettiler. Ama Nisan ayı için istiyorlar. Bu durumda benim tezden vazgeçip orada staja gitmem gerekiyor. Ya da burada kalıp onların teklifi reddedip Eylül’den sonrası için bir şey ayarlamam gerekiyor. Düşünmeliyim. Çok iyi düşünmeliyim. Bu fırsatı kaçırırsam üzüleceğim cidden. Çünkü şirketi çok begendim ve orada çalışmayı çok isterim.
10.3.2019
Teklifi değerlendirdim. Kabul etmiyorum. Eylül’den sonrası için beni arayın görüşelim dedim. Kadın tüm bilgilerimi aldı ve Eylül’de konuşmak üzere çok sıcak bir hoşçakal görüşmesi yaptı benimle. Eğer iş bulursan beni haberdar et dedi biz de başkasını arayalım dedi. Demek ki cidden beni Eylül’de işe almayı planlıyor. Bakalım öteledik ama kısmet.
11.3.2019
Bugün çalışırken aslında çok basit olduğunu bildiğim bir algoritmanın, C++ programlamadan MySQL’e aktarılması için yazdığım kodun çalışmaması üzerine kafayı yiyecek duruma geldim. Sonunda karamsarlığa falan kapıldım yapamıyorum diye. Kendimi gelişememekle öğrenememekle ilerleyememekle ilgili suçlayıcı ithamlarda bulundum. Hatta aşağılayıcı ve kendimi tahrik edici cümlelerle kendimle bildiğin kavga ettim. Bu nasıl bir his biliyor musunuz? Kavga ettiğiniz aşağılandığınız insan sizinle aynı bedende yaşamaya devam ediyor. Aklınıza herhangi bir kavganızı getirin, o kişinin sizin dibinizde her yere geldiğini birlikte su içtiğinizi hayal edin. İğrenç bir şey. Neyse sonra O’nunla konuştuk. O’nun motivasyon konuşmasından sonra biraz daha işime odaklanabilmiş bir halde geri döndüm çalışmaya. Biraz daha çalıştıktan sonra elimden geleni yaptığımdan emin oldum, şikayet etmeyi bıraktım. Başladığım bu işi nasıl başarıyla sonlandırırım buna odaklanmaya başladım.
Başarı ve mutluluk üzerine biraz daha düşünmem ve kendimle tartışmam gerekiyor sanırım. Ben en çok başarıdan mutlu olduğumu düşünüyorum yıllardır ama şimdi mutluluğun da sadece başarıdan geldiğini sanıyor gibi davranıyorum. Başarısızlık tüm mutluluğumu götüremiyor olmalıydı ama götürüyor. Hedeflerimi hatırladığımda pes etmemem gerektiğini hatırlıyorum.
13.3.2019
Kendini gerçekleştirmek, yaşam piramidinin en üst katmanındaymış, yeni öğrendim bunu. Kendini tanımak, tecrübeler, yapabilirliklerine göre tercih ettiğin yarın planları, sürat, her biri özgürlüğümüz mü yoksa tutsaklığımız mı ? Özgürlüğün ait olmaktaki yerini biliyor muyuz ? Daha güçlü veya daha iyi olmak bize ne katar ? Bu soruları kendine yetecekten fazlasını istemek konusuyla perçinlesek neler çıkardı ortaya acaba..
O kadar çok soru, inanış ve şüphe var ki kafamda, yazmakla da bitmez, hepsi de yazılamaz zaten. E planlarımı da bunlara göre yapamam. Korkunç değil mi bu hayatı anlamlandırmaya ve yönetmeye çalışmak ? Sosyal kimliğimizin acilen kontrol altına alınması gereken, bilinç dışı bir sezonundayız bu hayatın. Bence, şair de olurdum, müzisyen de, anne de.
(O gün ne yaşamışım acaba bu soruları neden sormuşum ,bu düşüncelere nereden dalmışım ve o son cümleyi neden yazmışım ? :D )
Kalabalıktan, sürüden ve ne düşündüğünü önemsememiz gereken el-alemden uzak durmak, yalnızlığımızda kendimizle buluşmak için öyle geç kalmışız ki. Kendimle mutluyum, o yüzden de yalnız kalmaya doğru kaçıyorum, uzaklaşıyorum tüm çevresinden geçmişin. Ne kadar hızlı koşarsam o kadar çabuk geride bırakırım sevmediğim vitrinleri. Eğer seversem yürüdüğüm yolları, oracıkta durup yerleşmeme kim engel olabilir? Azmim ve planlarımı çöp eder, kurulurum. Yol kenarına bile serilirim huzur bulduysam. Eğer koşmak düşünmekse, durmak idrak etmek olacaktır.
Ben kimim ?
Bu cümlemin literatüre geçmesini istiyorum. Ne güzel yazmışım.
Eğer koşmak düşünmekse, durmak idrak etmektir...
Bana aniden bir cümle oku sana hediye ettiğim kitaptan. Yoksa o kitabı halâ okumadın mı ? (burada eski sevgilimle konuşmuşum kısacık)
Bugün Youtube’da müthiş birini keşfettim. Aytuğ Akdoğan.
Kesinlikle bakmanızı öneririm.
14.3.2019
Bu kitaba yazılması gereken YL tez süreci, jüriler, senelik plan, yeni iş kontratı, yeni maaş, yeni gezme planları, O’nun buraya gelmesi, spor yapmam gibi şeyler var. Ancak buraya sadece felsefe, edebiyat, heyecanla düşüncelerimi didikleyerek ulaşacağım karakterimle ve hayatla ilgili şeyleri yazmaktan çok hoşlandım bu ara. Artık böyle şeyler yazmak istiyorum. Ne çare, bu bir kariyer kitabı olacak.
Varoluşçuluk ve karma inanışlarını takip edersek belki kendimize varırız. Peki neden benim burnumun direği sızlıyor ?
Cemre mi düştü toprağa, heveslerimiz mi bitiverdi aniden.
Ağır işleyen müzik beni hep duygulandırır biliyor musun ?
Özellikle keman dinlerken ağlayasım bile geliyor.
Mesela şu an ağlamak istiyorum.
Büyüdükçe sürahiden ufacık bir bardağa an be an taşmak üzere bir okyanus boşaltmak istiyorum.
Burada da çok güzel yazmışım kendimi tebrik etmek istiyorum.
15.3.2019
16.3.2019
Bir buçuk ay sonra resmi olarak tez teslim tarihim gelmiş olacak. Çok kasarsam yetiştiririm. Bunu için kendimi motive etmem lazım. Başka bir tembelllik ve kaçış planı kabul edilemez. Kendime bu acımasızlığı ve aptallığı yapmamalıyım, kendimi zora sokmamalıyım. Şimdilerde zaten kendimi psikolojik olarak O’na kilitlemiş durumdayım. Bazı vize sorunları yüzünden birçok hayal kırıklığı yaşandı bu günlerde. Kendimi toparlamam lazım. Uzun vadedeki hedeflerimden mental olarak uzaklaşıyorum. Hakkını vermem gereken sorumluluklarım var. Yazarken kendimi iyi hissediyorum ve mutluluğumu arttırıyorum. Nietsche’nin düşünce yapısını tam da şu an içinde bulunduğum duruma yakıştırdım. Kesinlikle ‚Kendileriyle Savaşanlar‘ kitabını okumalısınız. Standarda ulaşmak iyi birşey olmasa gerek, zira inişler çıkışlar hissettiriyor asıl bu hayatı yaşadığımızı. Ve umutlar bizi diri tutuyor.
17.3.2019
Gittikçe daha çok yazmak, saz çalmak, şarkı türkü söylemek, çiçek toplamak, koklamak, koşmak, hayata bir anlam aramak ve bulmak, O’nun için yaşamak istiyorum. Nedir bu birkaç haftadır üzerimde olan kayboluş hissi ve kararsızlığın sebebi ? İyi ki de gelmiş başıma her ne ise. Daha çok hatırlamak istiyorum.
Hakikati, bir an önce bulmak istiyorum. Yolum genel geçer değer yargılarına göre fevkalade, bence de öyleydi ama artık mutluluğu neyde bulduğumu tekrar sorgulamaya itiyor içimde bir his. Eskiden ve aslında yazdığım sürece başarı dediğim bu şey şimdi ikinci sıraya ilerliyor göz göre göre. Burada bir kaç soru ile karşılaşıyorum kendi kendime. İlk sıraya ne gelecek ?
Hür irademle ve herşeyden bağımsız olarak mı alıyorum bu kararı ?
Her şeyden bağımsız düşünebilmem söz konusu olabilir mi ki ?
Eğer mümkünse, bu iyi bir şey mi ?
Başarıyı ilk sıradan almak başarısızlaşmaya başlamanın veya tembelliğin sonucu veya eğiliminde olduğum anlamına gelir mi ?
Ah kafamda cevapsız sorular..
20.3.2019
Burada kalmayı çok istiyordum ve elimden geleni yapmak istiyordum. Eğer kalamazsam, bir yandan kısmetimde yokmuş derdim ama bir yandan da bilirdim ki elimden geleni yapmadım. Çünkü içimde ardımda birini bırakacağım için ya zorlanarak geçecek yıllar ya da bitecek bir ilişki ile karşı karşıya olmanın verdiği yük vardı, eğer kalamamış olsaydım, bu aslında kalamadığım değil kalmak istemediğim anlamına gelirdi. Zaman içerisinde kalmalı mıyım yoksa Türkiye'ye dönmeli miyim diye düşünürken zaten cevabımı kolaylıkla bulabildim ve kalmaya karar verdim..
24.3.2019
Almanca çalışmak ve spor yapmak konusunda sürekli not edip sürekli yapılacaklar listesi yapıp hiç başlayamamak bana çok stres yaratıyor. Üstümde bir ağırlık hissediyorum ve planımı yapamadığım için kötü hisediyorum. O yüzden bunları Nisan ayının sonuna kadar erteleyeceğim.
Almanya'da kalmak istiyorsam Almancayı zorlamalıyım, evet ama tam ne istediğimden emin değilim şu an. Akışına bırakmam gerekebilir biraz bu süreci ama ileride ‘yeteri kadar yapmadım’ diye pişman olmak istemiyorum.
Kalsam mı , nerede kalsam, dönsem mi , nereye dönsem.. düşündürüyor.
13.4.2019
İş planımı hala belirleyemedim. Sabırsızlığımı aynı şiddetle koruyorum. Hemen gelecek planı yapmaya çalışıyorum. Olmuyor elbette 😊
Burada gelecek kurma planım gitgide gözümdeki mükemmelliğini yitiriyor, çünkü kalbimin bir kısmı Türkiye'de. Ama yarın EY’da iş görüşmem var. Çok hevesli değilim neden bilmiyorum, belki çok isteyince olmuyor diye içten içe çok istemiyorumdur olsun diye. Ciddi hazırlanıyorum.
15.4.2019
Görüşme çok iyiydi. Almancam akıcı olmadığı için Senior olarak değil Junior olarak başlatırız diye konuştu müdür benimle, ben de ses çıkaramadım haklı oldukları için ve kendime bunu bir hedef olarak koymakta sorun görmüyorum.
26.4.2019
29.4.2019
30.04.2019
Tezimin ilk teslimini Birsen sayesinde Mayıs ayında yapıyorum, tezin tabii ki birçok kısmı eksik ama İTÜ prosedürüne uymak için formaliteden teslim edecekmişim, reddedilecek ve bana ek süre verilecekmiş. Sonra içerik açısından Darmstadt Teknik Üniversitesi bünyesindeki eğitimim bitene kadar zaman kazanmış olacağım. Burada dönem bitince Türkiye'ye gider sunumumu yaparım diye düşünüyorum.
Sevgilerimle..
Opmerkingen